İnsanlar görünüşleriyle karşılanır, fikirleriyle uğurlanır. İnsanlar için geçerli olan bu özlü söz pek çok kişi farkında olmasa da iş yerleri için de geçerlidir. Özellikle perakende satış yapılan mağazalarda dekorasyonunuz müşterilerinizle ilk temas noktanızdır.
Bir AVM desiniz ya da işlek bir çarşıda etrafta onlarca belki yüzlerce mağaza var ve çoğu da sizinle aynı iş gurubunda hizmet vermekte. Yanınızdan geçip giden Ahmet’ler Ali’ler Ayşe’ler Aslı’lar neden mağazanızın fiyatlarına bile bakmaya tenezzül etmezken hemen yanınızda aynı işi yapan mağazanın camlarına parmak izlerini bırakıyorlar dersiniz.
Yanıt açık: Çünkü komşunuz işi kuralına göre oynuyor. Siz sıkıcı boğucu bir dekorasyonla insanların zihin dünyasını yorarken, komşunuz muhtemelen ilginç bir renk, simge ya da modelleme ile Ayşe’leri Ahmet’leri kapısında topluyor, Aslı’larla Ali’leri içeriye bile sokuyor ve bunu başarmasındaki sır ne kalitesi, ne müşteri memnuniyeti, ne de fiyatları onun satış başarısı mağazaların yüzü demek olan dekorasyondaki ustalığında.
Peki! Mağaza dekorasyonu nasıl olmalı? Mağaza dekorasyonunun altın kurallarını anlatmayacağım. Daha iyisini yapacağım: Mağaza dekorasyonunun tek altın kuralını söyleyeceğim: Dikkat çekmek! İşte usta bir pazarlamacının yapması gereken tam da budur. Dikkati çek! Dikkati sonuna kadar canlı tut!
Dikkati çekmenin yolları çeşitlidir. Bir kere estetik zevkine hitap etmek gerekir: Örneğin siyah bir dekorasyon cam süsleme ile çok hoş durur, ya da ahşap bir dekorasyonunuz varsa aralara ufak canlı renkler atabilirsiniz mesela kırmızı özellikle gıda sektöründe oldukça çekici bir kombin oluşmasını sağlar.
Her ne yaparsanız yapın şıklığın anahtarı uyumdur, uyumlu çizgiler uyumlu renkler uyumlu şekiller gibi, ancak uyumu sağlayacağım diye tüm mağazayı bir kalıptan çıkmış gibi yaparsanız boğucu olursunuz ve müşterinin çabuk sıkılıp gitmesine sebep olabilirsiniz. Bunun yerine birbiriyle uyumlu, ancak her birinin ayrı kişiliği olan raf tipleri, masalar, aynalar kullanmak daha cezp edici olabilir.
Mağaza dekorasyonunda son olarak bahsetmek istediğim nokta: Vitrin!
Vitrin yazının başında belirttiğim gibi sizin ilk izlenimi verdiğiniz, müşteriyle ilk ortak teması yaşadığınız, belki de bu yönleriyle işletmenizin en özel yeri. İşte bu yüzden en az mağazanın içi kadar değer verilmelidir vitrinlere. Unutmayın bir kitabın kapağı bir ürünün ambalajı ne ise mağazanızın vitrini de odur.
Eğer müşterilerinizin size şans vermesini istiyorsanız önce sizin vitrinlerinizin müşterilerinize ilginç gelmesi, dikkatini cezp etmesi olmazsa olmazdır. Vitrinlerinizi sakın eşyalara boğmayın, hatırlatayım; siz Pazar tezgahı işletmiyorsunuz. Vitrin dekorasyonuyla müşteriyi doyurmaya gerek yok. Vitrin, tadımlıktır ve amacı: Asıl ziyafetin içeride olduğuna müşteriyi ikna etmektir.